Günümüzde Isparta ve Burdur illerini tümüyle ve Antalya ilinin kuzey kesimini kapsar.
Batısını; Erençay/Bozçay ( Lysis) ırmagı ve Söğüt dağları, doğuda; Beyşehir ( Karalis ) ve Sugla ( Trogitis ) gölleri, güneyini; Pamphylia ovasını sınırlıyan dağların etekleri, kuzeyini; Burdur ( Askania ) gölünden, Eğridir ( Limnai ) gölüne çizilecek hat sınırlar.
Pisidia halkının kökleri, en az II. Bin yıldan beri var olan Luvi'lere dayanır.
V. yy. da Ksenofon'da Pisidia adına rastlanır.
İyi korunmuş kalelerin çevresinde boylar halinde yaşarlar, hafif silahlarla savaşırlar, geçimlerini yağma ve soygunla sağlarlardı.
I.yy. ilk yarısından itibaren kentleşmeye başlayıp, sikke bastırmışlardır.
Roma Devrinde başlayan genel barışla birlikte, ovalık yerlerde yerleşimler başlamış, sosyal, kültürel, ticari hayat canlanmıştır. Roma kolonilerinin kurulmasıyla birlikte yeni yollar yapılmıştır. Bu refahı MS. 2. ve 3. yy.larda Termessos, Antiokheia, Sagalassos, Selge gibi kentlerde yapılan çeşitli müsabakalar, halk için düzenlenen çok masraflı eğlenceler, gladyatör dövüşleri, boğa güreşleri kanıtlamaktadır.
Roma İmparatorları Traianus ve Hadrianus döneminde girişilen görkemli imar faaliyetleri ( Tiyatro, Tapınak, Agora, heykel ), Antonius Pius ve Marcus Aurelius dönemlerinde de devam etmiştir.
Henüz okunamayan dilleri, Roma İmparatorluk Çağına kadar kullanıldı. Bu tarihten sonra resmi yazılar, Grekçe ve Latince çift dilli olarak yazılmaya başlandı.
MS. 4.yy. dan itibaren Pisidia kentleri gerilemeye başladı. Toros Dağlarının bu kesimi günümüze kadar bir daha o eski uygarlık düzeylerine ulaşamadılar.
Bölgenin prehistorik geçmişi zengindir. Pisidia Paleolitik Devirden beri iskan edilmiştir.
PİSİDİA ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ